Öğretim Üyelerimizin Online Eğitime geçişteki ilk izlenimleri
Prof.Dr. Uğur Ulaş Dağlı
Dekan
Adını önceden hiç duymadığım COVID-19 bir günde herkes gibi benim de yaşam şeklimi değiştirdi. Whatsapp, Skype üzerinden görüşmelere, Microsoft Teams'e alışmaya çalışırken hızla evimin sanal olarak Fakülte binamıza ve üniversite kampüsüne dönüştüğünü gördüm. Gündelik hayatımla çalışma hayatım birbirine karıştı. Yaşamım çevrimiçi uygulamalarla senkronize oldu. Sanal görüşmeler günlük yaşamımın parçası haline geldi.
Fakültedeki ofislerimizde “Yaparak öğrenme", “arkadaşlarından öğrenme", “ekip çalışması" gibi mimarlık ve tasarıma yönelik farklı eğitim öğretim yöntemlerini tartışırken; kendimi aniden “uzaktan eğitim"in içinde, bir uzay boşluğunda buldum.
Şaşkınlığın yerini aniden heyecan ve merak aldı. Kendimi internet üzerinden Mimarlık eğitimi ile ilişkili uygulamaları araştırırken, videolar izlerken, programları yüklerken buldum. Ve o kadar hızlı yol aldım ki aniden çevrimiçi doküman paylaşımından, ekran paylaşımına geçtiğimi fark ettim ve kendimle gurur duydum. J Bir yandan sürekli değişen YÖK/YÖDAK genelgelerini, basın açıklamalarını takip ederken bir yandan da bir öğrenciye ne kadar sürede çevrimiçi kritik verebileceğimiz, müfredatı nasıl tamamlayacağımız, sınavları/jürileri nasıl yapacağımız yönündeki kararları, çok kısa sürede verdiğimizi fark ettim. Sanırım dijital çağ ile hız çağına adapte olduk.
Aslında aynı fiziki ortamı paylaşmadan birlikte problem çözmenin; alıştığımız bir sistem olmamasından dolayı zorluk çeksek de; bu benim için heyecan verici oldu. Bunun öğrenciler için de farklı bir deneyim olacağına inanıyorum. Aslında içinde bulunduğumuz durum mesleğin uygulama sınırlarının daha da genişlemesine imkân tanıyor. Sadece bulunduğu bölgede proje yapma değil dünyanın herhangi bir bölgesine yönelik, dünyanın herhangi bölgesinde bir müşteri için, bir proje/tasarım yapabilme ve projeyi tartışabilme tecrübesine bir hazırlık oluyor. Sınırlar içinde sınırsızlık.
Bir günde tüm dünyayla paralel bir şekilde çevrimiçi oldum, ekranlara alıştım. Hatta ekranları sevmeye bile başladım.